Mukaddime’de İnsan Doğası ve Bilimsel Tarihin İmkanı
Filozofların insan doğası kavrayışları özellikle Batılı düşünürler açısından revaçta gözüken bir çalışma alanını oluşturmaktadır. Ancak Mukaddime’nin, içerdiği insan doğası anlayışı bakımından dakik bir araştırması yapılmamış görünür. Oysa Mukaddime’nin sunduğu tarihsel-toplumsal yaşamın olgu ve ol...
Guardado en:
Autor principal: | |
---|---|
Formato: | article |
Lenguaje: | AR EN TR |
Publicado: |
Ibn Haldun University
2020
|
Materias: | |
Acceso en línea: | https://doaj.org/article/007d937cb32d466884dddd2a9670c3d9 |
Etiquetas: |
Agregar Etiqueta
Sin Etiquetas, Sea el primero en etiquetar este registro!
|
Sumario: | Filozofların insan doğası kavrayışları özellikle Batılı düşünürler açısından revaçta gözüken bir çalışma alanını oluşturmaktadır. Ancak Mukaddime’nin, içerdiği insan doğası anlayışı bakımından dakik bir araştırması yapılmamış görünür. Oysa Mukaddime’nin sunduğu tarihsel-toplumsal yaşamın olgu ve olaylarını anlamak açısından, filozofun tevarüs ettiği İslami ilimler ve felsefe geleneği içinde merkezi bir rol üstlenen nefs anlayışının özel bir yeri vardır. Bu makalenin savunduğu iddia, İbn Haldun’un ilmu’n-nefs paradigmasında yarattığı kırılmanın Mukaddime’de önerilen bilimsel tarih ve toplum teorisi için bir zemin niteliğinde olmasıdır. Bu bağlamda, makalede ilk olarak insan doğasına işaret eden nefs, fıtrat vb. kavramların Mukaddime’de aldığı atıflara değinilirken, daha sonra ise İbn Haldun’un temel tezleri açısından bu atıfların değerlendirmesi yapılacaktır. Böylece, İbn Haldun’un felsefi sisteminde insan doğasının içeriksiz niteliği de açığa çıkacaktır.
|
---|