Yeşilçam’da Polisiyenin Eleştirel Dönüşümü: Toplumsal Gerçekçi Sinema Hareketinin Amblemi Olarak Gecelerin Ötesi
Türk sinemasının Yeşilçam öncesi uzun süren dönemi polisiye türü konusunda pek üretken değildir. Yeşilçam sinemasının oluşum döneminde (1948-1959) kitlesel film üretiminin sistemleşmesiyle birlikte beş hâkim sinema türü (melodram, tarihi film, komedi, polisiye ve köy filmi) standartlaşır. Bu türsel...
Guardado en:
Autor principal: | |
---|---|
Formato: | article |
Lenguaje: | EN TR |
Publicado: |
Erciyes University
2018
|
Materias: | |
Acceso en línea: | https://doaj.org/article/01c0f4e75ec04177b2f896ccc67f57a3 |
Etiquetas: |
Agregar Etiqueta
Sin Etiquetas, Sea el primero en etiquetar este registro!
|
Sumario: | Türk sinemasının Yeşilçam öncesi uzun süren dönemi polisiye türü konusunda pek
üretken değildir. Yeşilçam sinemasının oluşum döneminde (1948-1959) kitlesel film
üretiminin sistemleşmesiyle birlikte beş hâkim sinema türü (melodram, tarihi film,
komedi, polisiye ve köy filmi) standartlaşır. Bu türsel bağlamda yapımcılığına dönen
Kemal Film için Lütfi Akad-Osman Seden ikilisi, suç melodramı ile sembiyotik ilişkiye
giren polisiyeler üretir: Kanun Namına, Katil, Öldüren Şehir, Kanlarıyla Ödediler ve
İntikam Alevi gibi melez filmler 1952-1956 arasında melodram ile polisiye estetiğini
suç ve macera temaları etrafında harmanlar. Kemal Filmin basmakalıplaştırdığı
polisiye türe toplumsal, siyasal ve iktisadi yeni bir eleştirel görünüm kazandıran,
ayrıca bu türü hem içerikte hem de biçimde modernleştiren eser toplumsal gerçekçi
sinema hareketinin öncüsü Gecelerin Ötesi’dir. Böylece, melodramın klişeleşmiş
uzlaşımlarından nihayet kurtulan polisiye türü realizm ile senkretik bir bağ kurar.
Film sanatının olmazsa olmazları biçime ve biçeme olduğu kadar sinemasal türlere
de odaklanan “estetik tarih” perspektifinden hareket eden bu makalenin amacı, Türk
sinema tarihyazımında türsel kimliği görmezden gelinip sadece sosyal ve realist
temsilleri hatta sosyolojik yönleri etrafında değerlendirilen Gecelerin Ötesi’nin
polisiyeyi nasıl yenilediğini kanıtlamaktır. Gecelerin Ötesi hangi estetik özellikleriyle
hem polisiye türüne hem de toplumsal gerçekçi harekete girer? Bu film, Akad-Seden
tandeminin temellerini attığı polisiye film geleneğinden neden ve nasıl farklılaşır?
Çalışmanın problematiği bu çerçevede belirlenmiştir. Makalenin teorik çerçevesi
ve analitik yöntemi ise “sinema türü kavramını” basit bir taksonomi etkinliği ya da
etiketleme şekli olarak değil de, ciddi bir “yorumlama kategorisi” olarak kabul eden
Raphaëlle Moine’ın kuramsal yaklaşımına dayanır. |
---|