İbn Haldun: Devlet’in Ömrünü Uzatmak Maksatlı İlmi Eğitim

Demokrasilerin farklı amiller tarafından tehdit altına alınmış olduğu günümüzde, İbn Haldun’un eğitim hakkındaki görüşleri uzun dönemler boyunca sağlam kalacak siyasi nizamları tesis etmenin önemine dair mühim unsurları içermektedir. Bu makalede, İbn Haldun’un eğitimi devletlerin ömrünü uzatan ve ha...

Descripción completa

Guardado en:
Detalles Bibliográficos
Autor principal: Umar Shareef
Formato: article
Lenguaje:AR
EN
TR
Publicado: Ibn Haldun University 2018
Materias:
H
P
Acceso en línea:https://doaj.org/article/23c07f87985b4f8997db4187d706fa60
Etiquetas: Agregar Etiqueta
Sin Etiquetas, Sea el primero en etiquetar este registro!
Descripción
Sumario:Demokrasilerin farklı amiller tarafından tehdit altına alınmış olduğu günümüzde, İbn Haldun’un eğitim hakkındaki görüşleri uzun dönemler boyunca sağlam kalacak siyasi nizamları tesis etmenin önemine dair mühim unsurları içermektedir. Bu makalede, İbn Haldun’un eğitimi devletlerin ömrünü uzatan ve hanedanların önlenemez çöküşünü erteleyen başlıca amillerden biri olarak gördüğünü savunmaktayız. Makalenin ilk bölümünde İbn Haldun’un görüşlerini literatürdeki üç hakim tartışmaya nispetle konumlandırıyoruz. Bu tartışmaların ilki, Mukaddime’nin normatif mi yoksa deskriptif (betimleyici) mi olduğu; ikincisi, eserdeki beşeriyet tarihinin seyrine dair tutumun iyimser mi yoksa kötümser mi olduğu; üçüncüsü ise müellife göre siyasetin rolünün ne olduğu soruları etrafında dönmektedir. Makalenin ikinci bölümünde, müellifin, eğitimi devletin en âlî maksadı olan içtimâ-i beşeriyyeyi kemale erdirmesi için gerekli olan ortamı sağlamaya giden en hayati yollardan birisi olarak kabul ettiğini tespit ediyoruz. Bu bölümde ayrıca, ilmi eğitimin devletin hayatiyetini hem devletin müstakbel idarecilerini yetiştirerek hem de devletin fikri ve ahlaki havasına kemal kuşandırarak nasıl desteklediğini izah ediyoruz. Makalemizin sonuç bölümünde ise İbn Haldun’un teklif ettiği eğitim pedagojisi ve ideal eğitmen modelini değerlendiriyoruz. Makalemizde İslam ve Batı siyaset düşüncesini cem ederek Müslümanlara kendi fikri geleneklerinde ne gibi siyasi teklifler bulunduğunu göstermeyi hedeflemekteyiz. En nihayetinde, İbn Haldun’un fikriyatını ait olduğu İslami gelenek içerisinde anlamlandırmaya çalışarak Batı-merkezci siyaset teorisi alanının ufkunun genişlemesine katkı sunmayı ümit ediyoruz.