Aile Üyelerinin Aile İletişim Kalıpları Algıları Arasındaki İlişki
Aile iletişimi açıkça farkedilebilir kalıplar ve formlarla karakterize edilir. Aileleri birbirinden ayıran ve iletişimsel davranışlarla ilişkilendirilen iki temel boyut, diyalog yönelimi ve uyum yönelimidir. Diyalog yönelimi, tüm aile üyelerinin çok çeşitli konular hakkında sınırsız etkileşimlere ka...
Guardado en:
Autor principal: | |
---|---|
Formato: | article |
Lenguaje: | EN TR |
Publicado: |
Erciyes University
2020
|
Materias: | |
Acceso en línea: | https://doaj.org/article/32c858690b5745fa97260c28286ed9d9 |
Etiquetas: |
Agregar Etiqueta
Sin Etiquetas, Sea el primero en etiquetar este registro!
|
Sumario: | Aile iletişimi açıkça farkedilebilir kalıplar ve formlarla karakterize edilir. Aileleri
birbirinden ayıran ve iletişimsel davranışlarla ilişkilendirilen iki temel boyut, diyalog
yönelimi ve uyum yönelimidir. Diyalog yönelimi, tüm aile üyelerinin çok çeşitli konular
hakkında sınırsız etkileşimlere katılmaya teşvik edildiği bir iklim yaratma derecesi
olarak tanımlanmaktadır. Uyum yönelimi ise, aile iletişiminin tutum, değer ve inançların
homojenliği iklimini ne derece vurguladığını ifade eder. Bu kapsamda, yapılan çalışmada
Ritchie ve Fitzpatrick’in (1990) Gözden Geçirilmiş Aile İletişimi Kalıpları Ölçeği
kullanılarak üç temel konu incelenmiştir: ilk olarak, aile üyelerinin diyalog yönelimi ve
uyum yönelimi boyutlarını, algılamaları arasındaki ilişki; ikincisi, ebeveynlerin köken
aileleri ve şimdiki aile iletişim şekilleri algısı arasındaki ilişki; üçüncü olarak köken aile
türlerinin mevcut aile türlerine nasıl yansıdığı. Çalışmanın verileri anket uygulaması ile
toplanmış olup, 2018-2019 yılları arasında 176 aileden toplam 704 katılımcı çalışmaya
katılmıştır. Bu çalışmada aile üyelerinin iki boyutu (diyalog yönelimi ve uyum yönelimi)
algıları arasında güçlü bir ilişki olduğu ve aynı zamanda aile üyeleri, farklı aile türlerini
benzer şekilde tanımladıkları ve son olarak, çiftler benzer bir aile tipinden geliyorsa,
mevcut aile tiplerinin büyük ölçüde aynı şekilde muhafaza edildiği bulunmuştur. Elde
edilen sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde çocukluk dönemi iletişim kalıplarının
ilerleyen yaş dönemlerine aktarıldığı görülmektedir. |
---|