Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerine Dair Kamuoyunun Tutumu ile Medyanın Genel Yayın Politikası Arasındaki İlişki: 2008’den 2017’ye Bir Karşılaştırma

1999 yılındaki Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin aday ülke olarak kabul edilmesiyle Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde bir canlanma meydana gelse de ilişkilerde istenen ilerleme kaydedilememiştir. Son yıllarda kronikleşen bir kriz gündemiyle anılır olan Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini beli...

Descripción completa

Guardado en:
Detalles Bibliográficos
Autor principal: Hakan Sağlam
Formato: article
Lenguaje:EN
TR
Publicado: Erciyes University 2019
Materias:
Acceso en línea:https://doaj.org/article/812a39ca4db34d0c87636982bc37d52e
Etiquetas: Agregar Etiqueta
Sin Etiquetas, Sea el primero en etiquetar este registro!
Descripción
Sumario:1999 yılındaki Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin aday ülke olarak kabul edilmesiyle Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde bir canlanma meydana gelse de ilişkilerde istenen ilerleme kaydedilememiştir. Son yıllarda kronikleşen bir kriz gündemiyle anılır olan Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini belirleyen faktörlerden biri de, kamuoyunun tam üyelik sürecine olan desteğidir. Bu nedenle, TürkiyeAB ilişkilerine yönelik kamuoyu algısındaki değişimin saptanabilmesi önemli hale gelmekte ve bu da farklı dönemlerde yapılan araştırmaları karşılaştırmayı gerektirmektedir. Bu amaçla yapılandırılan üç bölümlük çalışmanın ilk bölümü daha önce yapılmış dönemsel çalışmalardan yararlanılarak medyanın ve kamuoyunun Türkiye-AB ilişkilerine yaklaşımına ilişkin sonuçların ortaya konduğu literatür taramasını içermektedir. İkinci bölüm, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecine ilişkin tartışmalara ayrılmıştır. Üçüncü bölüm (uygulama) ise kamuoyunun AB algısının ve Türkiye-AB ilişkilerine yaklaşımının 2008 yılından 2017’ye nasıl değişiklik gösterdiği hakkında fikir edinmek amacıyla iki araştırma sonuçlarının karşılaştırılmasını içermektedir. Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili medyadaki temsilin, kamuoyunun Türkiye-AB ilişkilerine olan yaklaşımıyla nasıl bir ilişki içinde olduğuna dair çıkarımların yapıldığı çalışmanın sonunda konuyla ilgili kamuoyunda sağlıklı bir bilgi akışının sağlanabilmesi için gerekli iletişim politikaları hakkında bazı öneriler geliştirilmiştir.