Türk İmgesinin Öteki Olarak İnşası: Broken Hill Saldırısı Üzerine Bir İnceleme

Ötekinin inşası sürecinde medya etkisine odaklanan bu çalışmada, I.Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğuyla, bir başka ifadeyle Türklerle savaşan ANZAC güçleri içerisinde yer alan Avustralyalılar mercek altına alınmıştır. Zorunlu askerliğin olmadığı ülkede Avustralya vatandaşlarını savaşa sevk eden...

Descripción completa

Guardado en:
Detalles Bibliográficos
Autor principal: Samet Kavoğlu
Formato: article
Lenguaje:EN
TR
Publicado: Erciyes University 2019
Materias:
Acceso en línea:https://doaj.org/article/b81ad5176f0049c38ce50e964f3f5b06
Etiquetas: Agregar Etiqueta
Sin Etiquetas, Sea el primero en etiquetar este registro!
Descripción
Sumario:Ötekinin inşası sürecinde medya etkisine odaklanan bu çalışmada, I.Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğuyla, bir başka ifadeyle Türklerle savaşan ANZAC güçleri içerisinde yer alan Avustralyalılar mercek altına alınmıştır. Zorunlu askerliğin olmadığı ülkede Avustralya vatandaşlarını savaşa sevk eden faktörler arasında yer alan bir vaka örnek olay olarak seçilmiş ve ilgili vakanın dönem medyasında haber oluş biçimi incelenmiştir. Konuya dair en yüksek sayıda içerik üreten dönem gazetelerinin örneklem olarak seçildiği çalışma kapsamında haberler içerik analizine tabi tutulmuştur. Ülkenin Yeni Güney Galler bölgesindeki küçük bir madenci kasabasında (Broken Hill), Ortadoğu kökenli iki yerleşimci tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırının, siyasi ve bürokratik aktörler ile onlardan beslenen Avustralya basını tarafından Türklere mal edildiği gözlenmiştir. Az sayıda gazetede Avustralya Osmanlı Cemiyeti Başkanı S.J. Attiah’ın eylemin Türklerle alakası olmadığını açıklayan mektubuna yer verilmekle birlikte haberlerde ağırlıklı olarak Türkleri ötekileştirici dil kullanıldığı bulgulanmıştır. Sonuç olarak devlet tarafından “düşman” olarak tanımlanan fakat ilgili dönem Avustralya halkı tarafından tanınmayan Türklerin ötekileştirilmesine hizmet eden haber dilinin doğrudan yada dolaylı olarak savaş dönemi propagandasına katkı sunduğu, ‘ülke içine bile sızan’ düşmana karşı savaşta gönüllü askerliğe teşvik edici mahiyette olduğu ifade edilebilir.