BİRLEŞİK KRALLIK REFERANDUMU VE TÜRKİYE TARTIŞMALARI: VOTE LEAVE NEGATİF SİYASAL KAMPANYASI ÖRNEĞİ
Birleşik Krallık’ta ülkenin 1973 yılından beri üyesi olduğu Avrupa Birliği’nde (AB) kalıp kalmayacağının halkoyuna sunulduğu bir referandum yapılmıştır. Bu çalışmada AB’den ayrılma yanlısı olan ve Vote Leave şemsiyesi altında bir araya gelen ayrılıkçıların kampanyası incelenmiştir. Ayrılıkçılar nega...
Guardado en:
| Autor principal: | |
|---|---|
| Formato: | article |
| Lenguaje: | EN TR |
| Publicado: |
Erciyes University
2017
|
| Materias: | |
| Acceso en línea: | https://doaj.org/article/e996e6f2649b4654a3d0a20c684dab59 |
| Etiquetas: |
Agregar Etiqueta
Sin Etiquetas, Sea el primero en etiquetar este registro!
|
| Sumario: | Birleşik Krallık’ta ülkenin 1973 yılından beri üyesi olduğu
Avrupa Birliği’nde (AB) kalıp kalmayacağının halkoyuna sunulduğu bir referandum
yapılmıştır. Bu çalışmada AB’den ayrılma yanlısı olan ve Vote Leave şemsiyesi
altında bir araya gelen ayrılıkçıların kampanyası incelenmiştir. Ayrılıkçılar
negatif mesaj stratejisi ile hareket etmişlerdir. Seçmenleri ikna etmek için
bazı negatif taktikleri kullanmışlardır. Korku çekiciliği bu yöntemlerden
birisini oluşturmuştur. Ayrılıkçılar siyasal kampanya unsuru olarak Türkiye’yi
kampanyalarına dahil etmişlerdir. Bu çalışmada ayrılıkçı kampanyada Türkiye’nin
hangi bağlamlar içerisinde ele alındığı ortaya çıkartılmıştır. Ayrılıkçıların
kampanya materyalleri, siyasal reklamları, basın açıklamaları ve resmi
Facebook, Twitter ve YouTube hesaplarındaki Türkiye ile ilgili içerikler
niteliksel içerik analizi metodu ile incelenmiştir. Çalışmada üç temel bağlamda
Türkiye ile ilgili mesaj stratejisi izlendiği görülmektedir. Bunlardan ilki “göç
sorunu” etrafında şekillenmiştir. İkinci başlık, kamu hizmetlerinin olumsuz yönde
etkileneceğine yönelik argümanlardır. Son olarak da Birleşik Krallık’ın AB’de
kalmasını savunan dönemin Başbakanı David Cameron’un geçmişte Türkiye’nin AB üyeliğini
destekleyen açıklamalarına karşı saldırı stratejisi izlenmiştir. Referandum
sonucunda ayrılıkçıların kampanya stratejisinin daha başarılı olduğu, seçmenleri
ikna etmek için yanıltıcı ve popülizme dayalı enformasyon verilmesinden geri
durulmadığı ve Türkiye tartışmalarının negatif siyasal kampanya unsuru olarak
etkin bir şekilde kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır. |
|---|