İbn Halduncu Tarih Eleştiri Teknikleri ve Bunların Modern Hadis İçerik Eleştirisi (Nakd’ül-metin) Tartışmaları Üzerindeki Yeri

İbn Haldun’un ufuk açıcı Mukaddimesi’nde geliştirdiği Tarihsel Eleştiri Teknikleri çok iyi bilinmektedir. Ancak, kendisinin de kabul ettiği gibi bunlar bu şekilde hadis çalışmalarına uygulanamaz. Bunun yerine, hadiste cerh ve tadil (isnad zincirinin eleştirisi) metodu uygulanmaldır. Bununla birlikte...

Description complète

Enregistré dans:
Détails bibliographiques
Auteur principal: Salahudheen Kozhithod
Format: article
Langue:AR
EN
TR
Publié: Ibn Haldun University 2018
Sujets:
H
P
Accès en ligne:https://doaj.org/article/f80ce49b87ba48bebf04dd775067f3bc
Tags: Ajouter un tag
Pas de tags, Soyez le premier à ajouter un tag!
Description
Résumé:İbn Haldun’un ufuk açıcı Mukaddimesi’nde geliştirdiği Tarihsel Eleştiri Teknikleri çok iyi bilinmektedir. Ancak, kendisinin de kabul ettiği gibi bunlar bu şekilde hadis çalışmalarına uygulanamaz. Bunun yerine, hadiste cerh ve tadil (isnad zincirinin eleştirisi) metodu uygulanmaldır. Bununla birlikte, Ibn Haldun Mehdi’nin gelişi ve nebevi tıpla ilgili pek çok popüler hadisi reddetmiştir. Goldziher gibi Batılı alimlerin en büyük eleştirilerinden biri, ilk hadis alimlerinin hadislerde tarihsel eleştiri metodunu kullanmak yerine senet eleştirisini kullanmış olmalarıydı. Günümüz Müslüman alimlerden pek çoğu bu eleştiriden etkilenerek içerik eleştirisini savunmuş, bu durum da pek çok sahih hadisin reddedilmesi eğilimini yaratmıştır. Bu yazı hadislerde tarihsel eleştiri tekniklerinin uygulanabilirliğini incelemektedir. Yazıda ayrıca tarih yazıcılığının da hadislerin de tarihi beyanlar olduğu ve her ikisinin de uzun ravi zinciri ile aktarılıyor olduğu düşünüldüğünde neden İbn Haldun’un tarih ilmini hadisten ayırdığı sorgulanmaktadır. Oysa her ikisi de rivayet yoluyla bize ulaştığı için yanlış beyan ve yoruma açıktır. Sonuç olarak, İbn Halduncu metotların bir ölçüde senet eleştirisiyle birlikte hadislere uygulanabileceği ortaya konmakta fakat bunun günümüz alimlerinin iddia ettiği gibi bir eleştiriyi kastetmediği iddia edilmektedir.